5 Mart 2008 Çarşamba

Nehir Erdoğan: Vakit Bulamıyoruz

İki senelik bir aşk, iki senenin sonunda nasıl bir hal alıyor? Nasıl evrim geçiriyor?

- Çok ballı kaymaklı bir hale geldi şimdi hakikaten. Her şeyiyle tanıyorsun, biliyorsun, bütün tepkilerini önceden biliyorsun, karşılıklı tam bir güven kazanıyorsun. Güven, zaman içinde birbirini tanıyarak oluşuyor. Biz işin hakikaten kaymak kısmına geldik. Her şey yolunda, rayında, son derece huzurlu, aynı zamanda aşkımız da hiç bitmemiş şekilde sürüyor.

Aile kavramı size ne düşündürüyor? Nasıl bir fotoğraf canlanıyor gözünüzde?

- Evlenmek bana hiçbir zaman uzak ve korkulacak bir kavrammış gibi gelmiyor. Aile deyince aklıma gelen ilk şey, güven duygusu. Çok çocuğum olsun isterim. Evin içinden şen kahkahalar yükselsin hep. Onları sanatla iç içe büyütmek isterim.

En sonunda da yemyeşil bir bahçenin içinde kitap okurken etrafımızda torunlarımızın koşturduğu bir fotoğraf var hayalimde

Mustafa çok güzel sever ama kibarlık yapamaz

Evlilik teklifi önemli! Sizinki nasıl oldu?

- 'Bu senin yüzüğün' dedi, çıkarıp verdi. Çok düz bir adamdır Mustafa. Çok güzel sever ama kibar hareketleri beceremez. Sonra evde aile arası bir nişan yaptık.

Ve beklenen soru: Düğün ne zaman?

- Cevabım hep aynı: Vakit bulamıyoruz.

Hiç yorum yok: